Avrupa Birliği, askeri alanındaki yeni stratejileri ile dikkat çekiyor. Özellikle Rusya'nın tehditleri ve ABD'nin eski yönetiminin baskıları sonucunda, Avrupa'da ortak bir savunma stratejisi geliştirme çabaları hız kazandı. Bu bağlamda, Avrupa İçin Güvenlik Hareketi (SAFE) adı verilen yeni bir program hayata geçirilmeye çalışılıyor. Ancak, Türkiye'nin bu programa dahil edilmemesi, Yunanistan ve Güney Kıbrıs'ın etkili lobi faaliyetlerinin bir sonucu olarak ortaya çıktı.
SAFE Programının Amaçları ve Fonlama
SAFE programı, Avrupa Birliği üyesi ülkeler ve aday ülkeler ile birlikte İngiltere'ye askeri alanlarda gelişim sağlamak amacıyla fon sağlamayı hedefliyor. Bu çerçevede, üye devletlere 150 milyar avroya kadar düşük faizli ve uzun vadeli kredi verilmesi planlanıyor. Programın, birleşik bir Avrupa ordusu oluşturma amacı güttüğü ifade ediliyor. Türkiye, geçtiğimiz ay SAFE programına katılmak için resmi başvurusunu yapmıştı. NATO Genel Sekreteri Mark Rutte de Türkiye'nin programa katılımının olumlu olacağını belirterek, AB-Türkiye işbirliğinin NATO'yu güçlendireceğini vurgulamıştı.
Türkiye’nin Programa Dahil Edilmemesi
Ancak, son gelişmeler Türkiye'nin SAFE programına dahil edilmediğini gösteriyor. Yunanistan, Türkiye'nin katılımına karşı çıkacağını ve veto hakkını kullanacağını daha önce açıklamıştı. Yunan hükümeti, bu tutumunu AB içerisinde bir tartışma konusu haline getirmişti. Güney Kıbrıs Rum Yönetimi'nin lideri de, AB'ye üye olmayan ülkelerin SAFE programının finansal unsurlarından yararlanamayacağı yönündeki pozisyonlarının onaylandığını duyurdu. Hristodulidis, "Üye devletlerin topraklarını işgal eden veya güvenliğini tehdit eden üçüncü ülkeler, AB'nin savunma ve güvenlik alanındaki finansal araçlarına katılamaz" ifadesini kullandı.
Türkiye'nin Tepkisi ve Yunanistan'ın Rolü
Yunanistan Başbakanı Miçotakis, Türkiye'nin SAFE programına dahil olabilmesi için gerekli şartların net bir şekilde belirtildiğini ifade ederek, Türkiye'nin katılımını kabul etmenin mümkün olmadığını belirtti. Türkiye Dışişleri Bakanı Hakan Fidan ise, Yunanistan'ın girişimlerinin Avrupa'nın güvenliğini baltaladığına dikkat çekerek, Yunanistan'ın bu konudaki tutumunu eleştirdi. Fidan, “Avrupa'nın güvenlik sistemi, Yunanistan gibi ülkeler tarafından bir şekilde ele geçirilmiş durumda” dedi.
Bu gelişmeler, Türkiye'nin Avrupa Birliği ile olan ilişkilerini yeniden gözden geçirmesine neden olabilirken, bölgedeki jeopolitik dengeleri de etkileme potansiyeline sahip. Türkiye'nin NATO üyeliği ve Avrupa ile olan ilişkileri, bu süreçte daha da önem kazanıyor.