Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin (KKTC) 42. kuruluş yıl dönümü, Ankara Kent Konseyi’nde gerçekleştirilen “KKTC’de Yeni Dönem” paneli ile kutlandı. Etkinlik, diplomasi, akademi ve sivil toplum alanında tanınmış isimlerin katılımıyla zenginleşti. Panelde, Kıbrıs meselesinin tarihsel arka planı, KKTC’nin uluslararası diplomatik süreçleri ve adanın stratejik önemi detaylı bir şekilde ele alındı.
Açılış Konuşmasında KKTC’nin Önemi Vurgulandı
Etkinlik, Ankara Kent Konseyi Diplomasi Meclisi, Milli Düşünce Merkezi ve Başkent Ankara Strateji Enstitüsü’nün ortaklaşa düzenlediği bir program olarak dikkat çekti. Programın açılış konuşmasını yapan AKK Diplomasi Meclisi Başkanı Büyükelçi Metin Kılıç, KKTC’nin kuruluşunu sadece bir devlet ilanı olarak değil, aynı zamanda “Kıbrıs Türk halkının özgür ve güvenli yaşama iradesinin tüm dünyaya ilan edildiği bir dönüm noktası” olarak nitelendirdi. Kılıç, Kıbrıs meselesinin Türkiye’nin geleceği açısından kritik bir öneme sahip olduğunu belirtti.
Kıbrıs’ın Stratejik Önemi
AKK Genel Koordinatörü Ömer Şan, Kent Konseyi’nin yürüttüğü çalışmalara değinerek, Diplomasi Meclisi’nin Türkiye’deki ilk kent konseyleri arasında yer aldığını ifade etti. Kıbrıs meselesinin Türkiye için stratejik bir öneme sahip olduğunu vurgulayan Şan, “Suya, toprağa ve geleceğimize nasıl sahip çıkıyorsak Kıbrıs’a da aynı hassasiyetle sahip çıkmalıyız” dedi.
Jeopolitik Perspektif
BASE Başkanı ve AKK YİK Genel Sekreteri Engin Öktem, Kıbrıs’ın jeopolitik önemini vurgulayarak adayı “Akdeniz’in ortasında bir uçak gemisi” olarak tanımladı. Öktem, “Bu coğrafya, Doğu Akdeniz’den Karadeniz’e uzanan geniş bir hattın kontrolünde belirleyici rol oynuyor. Kıbrıs Barış Harekâtı, adadaki Türk varlığının güvenliğini sağlarken KKTC’nin temellerinin atılmasına zemin hazırlamıştır” şeklinde konuştu.
Uzmanlardan Kıbrıs Değerlendirmeleri
Türkolog yazar Ahmet Bican Ercilasun moderatörlüğündeki panelde, alanında uzman isimler Kıbrıs meselesini güncel ve tarihi perspektiften değerlendirdi. Dr. Haldun Solmaztürk, Türk askerinin adaya çıkışının Kıbrıs Türklerinin bağımsızlığı açısından kritik bir öneme sahip olduğunu dile getirdi. KKTC’nin eski Ankara Büyükelçisi Ahmet Zeki Bulunç, 15 Kasım 1983 tarihinin Kıbrıs Türk halkı için “egemenliğin ilan edildiği gün” olduğunu vurgulayarak yeni Cumhurbaşkanı Tufan Erhürman dönemine dair yorumlarda bulundu.
BM Güvenlik Konseyi Kararları ve Çözüm Önerileri
Prof. Dr. Necdet Basa, BM Güvenlik Konseyi’nin 1964 tarihli kararlarına atıfta bulunarak, adada iki egemen ve eşit devlet temelinde bir çözüm için olanakların mevcut olduğunu ifade etti. Panelin kapanışında moderatör Ercilasun, tartışmaların ortak sonucunu “KKTC’den vazgeçilemez. Türkiye’nin garantörlüğü ve Kıbrıs Türk halkının cumhuriyete bağlılığı sürdükçe çözüm ancak eşitlik temelinde mümkündür. Kıbrıs’ın sahibi Türklerdir; adayı Rumlardan değil, Venediklilerden aldık. Bu yüzden adada azınlık değil, asli unsuru oluşturuyoruz” sözleriyle özetledi.
Etkinlik, konuşmacılarla yapılan kısa değerlendirme sohbetlerinin ardından fotoğraf çekimi ile son buldu.
