Yunanistan merkezli haber platformu Newsbomb.gr, İsrailli askeri analist Shay Gal ile Türkiye-Libya mutabakatına dair kapsamlı bir röportaj gerçekleştirdi. Gal, Türkiye’nin Libya ile yaptığı mutabakatı, Ankara’nın stratejik kontrol aracı olarak değerlendirdi. Analiste göre, bu mutabakat, Yunanistan’ın haritadan silinmesine, Mısır’ın sıkıştırılmasına ve İsrail’in kritik yollarının tehdit altına alınmasına neden olabilecek bir unsur olarak öne çıkıyor.
Türkiye-Libya Mutabakatının Etkileri
Shay Gal, mutabakatın Batı tarafından hukuken reddedilmesine rağmen, fiilen bir dayatma aracı olarak kullanıldığını belirtti. Türkiye’nin Doğu Akdeniz'i harita savaşlarının merkezi haline getirdiğini ifade eden Gal, “Ankara, kurguyu gerçeğe dönüştürerek haritanın gücünü silah olarak kullanıyor. Bu durum, Çin’in Güney Çin Denizi’ndeki 'dokuz çizgi' uygulamasını andırıyor” şeklinde konuştu. Mavi Vatan doktrini çerçevesinde Türkiye’nin hedefinin yalnızca denizlerde serbest dolaşmak değil, aynı zamanda deniz yollarını kontrol etmek olduğunu savundu.
Akdeniz’in Stratejik Önemi
Gal, Türkiye’nin Akdeniz’den Babü’l-Mendep’e kadar enerji akışına, kablolara ve ticarete siyasi, ekonomik ve stratejik bir geçiş ücreti dayatmayı amaçladığını dile getirdi. Ayrıca, Ankara’nın Husileri bir baskı aracı olarak kullanma potansiyeline dikkat çekti. Analist, “Husilerin iki efendisi var: Tahran ve Ankara” ifadelerini kullandı. Gal, Libya’nın Kahire-Ankara ilişkilerinin bir yansıması olduğunu ve Erdoğan’ın Kuzey Kıbrıs işgalini 2019 mutabakatına bağlama çabalarının bu bağlamda önemli olduğunu vurguladı.
Gelecek İçin İttifak Önerisi
Shay Gal, Yunanistan, Mısır ve İsrail’in yapısal bir ittifak kurması gerektiğini belirterek, ortak bir deniz kalkanı oluşturulmasının ve birleşik hukuki ile diplomatik sesin sağlanmasının önemine değindi. Gal, “Akdeniz, Avrupa’nın enerji güvenliğinin kalbidir. Ankara’nın haritaları bu denizi belirlemeyecek; bunu hukuk ve sorumluluk üzerine inşa edilen ittifaklar gerçekleştirecektir” dedi.
KKTC Üzerine Değerlendirmeler
Shay Gal, ayrıca Temmuz ayının sonlarında İsrail Başbakanı Netanyahu’ya yakınlığıyla bilinen Israel Hayom gazetesinde “KKTC’yi işgal planı” başlıklı bir analiz yayımlamıştı. Bu analizde, Kuzey Kıbrıs’ın İsrail için bir sorun teşkil ettiğini savunarak, adanın kuzeyinin “kurtarılması” için acil bir plan hazırlanması gerektiğini ifade etti. Gal, “Tehdit kritik seviyeye ulaşırsa, İsrail, Yunanistan ve Kıbrıs ile birlikte Kıbrıs’ın kuzeyini kurtarmak için bir plan yapmalıdır” şeklindeki sözleriyle, olası bir askeri müdahalenin detaylarını aktardı.
Gal, Türkiye’nin Kıbrıs’ta gelişmiş silah sistemleri ve elektronik istihbarat altyapısına sahip olduğunu belirterek, İsrail’in askeri ve sivil iletişimini dinleme kapasitesine de vurgu yaptı. Türkiye’nin Geçitkale Havalimanı’nda, İsrail gaz platformları ve savaş gemilerine saldırabilecek dronlar konuşlandırdığı bilgisi dikkat çekti. Ayrıca, Batı istihbarat raporlarına göre, Girne ve Gazimağusa’daki füze üslerinin Tayfun balistik füzelerini barındırmaya hazır olduğu ifade edildi. Gal, bu planı “Poseidon’un Gazabı” olarak adlandırarak, deniz hakimiyetinin önemini ve olası en kötü senaryoların yıkıcı etkilerini simgelediğini belirtti.
