Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) Cumhurbaşkanı Tufan Erhürman ile gerçekleştirdiği baş başa ve heyetler arası görüşmelerin ardından düzenlenen ortak basın toplantısında, Kıbrıs meselesine dair önemli açıklamalarda bulundu. Toplantıda, Kıbrıs'taki mevcut durum ve gelecekte atılacak ortak adımlar kapsamlı bir şekilde değerlendirildi.
Kıbrıs Davasında Net Duruş
Erdoğan, Kıbrıs davasındaki tutumlarının net olduğunu belirterek, mevcut çözümsüzlüğün temel nedeninin Rum tarafının Kıbrıs Türkleri'nin uluslararası eşit statüsünü reddetmesi olduğunu vurguladı. 1963'teki ortaklık devletinin, Kıbrıslı Türkleri azınlık konumuna düşürme niyetiyle değerlendirilmesinin kabul edilemeyeceğini ifade etti. Ayrıca, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi (BMGK) ve Annan Planı’nı reddetmesine rağmen Rum yönetiminin Avrupa Birliği (AB) tarafından üye olarak kabul edilmesini eleştirerek, bu durumun AB'nin hatalarında da payı olduğunu dile getirdi.
Müzakerelerdeki Durum
Cumhurbaşkanı Erdoğan, 1968 yılından bu yana süregelen ve herhangi bir sonuca ulaşamayan müzakerelere artık dostlar alışverişte görsün mantığıyla devam etmeyeceklerini belirtti. 2017 yılında Rum tarafının müzakereleri terketmesiyle sürecin çökmesine yol açtığını hatırlattı.
İki Devletli Çözüm Vurgusu
Erdoğan, Kıbrıs meselesine en gerçekçi çözümün adada iki devletin bir arada var olması olduğuna inandığını yineleyerek, geçmişteki ezberleri tekrarlamanın ve sonuç getirmeyecek yollara sapmanın doğru olmadığını ifade etti. KKTC Cumhurbaşkanı Tufan Erhürman’ın, Kıbrıs Türk halkının egemen eşitliğinden asla taviz verilmeyeceğini vurgulamasını isabetli bulduğunu da ekledi.
Türkiye'nin Destek Mesajı
Erdoğan, Anavatan Türkiye olarak Kıbrıs Türk halkını haklı davasında asla yalnız bırakmayacaklarını belirtti. Kıbrıs'ın refahını artırmak ve tecritten en az etkilenecek şekilde projelerin kararlılıkla sürdürülmesi amacıyla Cevdet Yılmaz’ın koordinasyonunda çalışmaların devam edeceğini söyledi. Adadaki iki halkın barış, refah ve güvenlik içinde bir arada yaşayabileceği çözüm tutumunu koruduklarını vurgulayan Erdoğan, uluslararası konjonktürdeki değişikliklere dikkat çekerek, "Dünün güneşi ile bugünün çamaşırı kurutulamaz." ifadelerini kullandı.
