Özel Güvenlik Eğitimcileri Dernekleri Platformu Çalıştayı'nda Çözüm Önerileri Sunuldu
Özel Güvenlik Eğitimcileri Dernekleri Platformu, 1-3 Ağustos tarihleri arasında Ankara'nın Çukurambar semtinde düzenlediği 2. Özel Güvenlik Eğitimcileri Çalıştayı'nda sektörün karşılaştığı güncel sorunları ve çözüm önerilerini masaya yatırdı. Çalıştayda, özellikle İçişleri Bakanlığı bünyesinde bir Özel Güvenlik Hizmetleri Genel Müdürlüğü kurulması talebi öne çıktı. Bu yeni yapılanmanın, sektördeki yönetimsel süreçleri daha şeffaf ve hızlı hale getireceği vurgulandı.
Özel Güvenlik Eğitimcileri Dernekleri Arasında Birlik Sağlanması Gündemde
Çalıştayın ardından yayımlanan bildirgede, tüm özel güvenlik eğitimcileri derneklerinin federasyon çatısı altında birleşmesi gerektiği ifade edildi. Bu talep, sektörel birlikteliğin sağlanması açısından büyük önem taşıyor. Ayrıca, Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Özel Güvenlik Sektör Meclisi'nde özel güvenlik eğitimcilerinin dernek temsilcilerine yer verilmesi yönünde bir tavsiye kararı alındığı belirtildi.
Çalıştayda Öne Çıkan Hedefler ve Beklentiler
Özel Güvenlik Eğitim Kurumları Derneği (ÖZGEK) Başkanı Muhammet Aktaş, Özel Güvenlik Eğitimcileri Derneği (Ö-DER) Başkanı Hace Muhammed Tırımoğlu ve diğer dernek başkanlarının imzaladığı bildirgede, sektördeki temel hedefler arasında İçişleri Bakanlığı'na bağlı bir Özel Güvenlik Genel Müdürlüğü kurulması yer alıyor. Tırımoğlu, "Bu yıl ikinci kez düzenlediğimiz çalıştayda, özel güvenlik eğitimleri ile ilgili önemli konuları ele aldık. Hedeflerimiz arasında kurum açılışlarına kota getirilmesi, taban fiyat uygulaması ve eğitim hizmetlerindeki KDV oranının düşürülmesi gibi taleplerimiz bulunuyor," şeklinde konuştu.
Yeni Genel Müdürlüğün Getireceği Yenilikler
Tırımoğlu, özel güvenlik eğitim sektörünün güçlenmesi ve mesleki yeterliliğin artırılması için çalıştıklarını belirtti. "Özel Güvenlik Hizmetleri Genel Müdürlüğü kurulması, iş süreçlerinin daha şeffaf, hızlı ve koordineli yürütülmesini sağlayacak. Dünyada artan güvenlik tehditleri, özel güvenliğin stratejik bir sektör haline gelmesini zorunlu kılıyor," dedi. Türkiye, yaklaşık 400 bin kişilik bir özel güvenlik gücüne sahip olduğundan, bu kapasitenin etkili bir şekilde kullanılabilmesi için bütüncül bir yapılanmaya ihtiyaç duyuluyor.
Sağlık Raporu Sürecindeki Zorluklar ve Öneriler
Tırımoğlu, özel güvenlik adaylarının, temel eğitime başlamadan önce sağlık raporu almak zorunda olduklarını belirtti. Ancak, kamu sağlık kuruluşlarındaki yoğunluk nedeniyle birçok kursiyerin raporlarını zamanında alamadığını ve bu durumun eğitim süreçlerini aksattığını ifade etti. Tırımoğlu, "Sağlık raporlarının, temel eğitim öncesi değil, kimlik başvuru aşamasında ibraz edilmesi gerektiğini düşünüyoruz. Bu sayede adaylar zaman kaybetmeyecek ve sektördeki istihdam ihtiyacı zamanında karşılanabilecektir," dedi.
Mali Yükümlülükler ve Kalite Kontrolü Üzerine Öneriler
Özel güvenlik eğitim sektöründeki mali yükümlülüklerin ve kurum açılış kriterlerinin sürdürülebilirliği doğrudan etkilediğini vurgulayan Tırımoğlu, "Türkiye'de özel güvenlik eğitim hizmetlerinde KDV oranı yüzde 20 olarak uygulanıyor. Oysa bu oran diğer eğitim hizmetlerinde yüzde 10'dur. Bu durum, hem haksızlık yaratıyor hem de vatandaş mağduriyetine yol açıyor," diye ekledi. Eğitim kurumlarının kalite standartlarının korunması ve haksız rekabetin önlenmesi adına, yeni kurum açılışlarında belirli kriterlerin uygulanması gerektiğini belirtti.
Sonuç olarak, özel güvenlik eğitimcileri dernekleri, sektörün sorunlarını çözmek ve kaliteyi artırmak adına önemli adımlar atmayı hedefliyor. Tüm bu düzenlemelerin, hem sektörü hem de vatandaşları koruyacağına dair inançları tam.
