Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC), 29 Ekim 2023 tarihinde gerçekleştireceği cumhurbaşkanlığı seçimlerine hazırlıklarını sürdürürken, Bayındırlık ve Ulaştırma Bakanı Erhan Arıklı, A Haber'e özel bir röportaj verdi. Arıklı, seçim sürecine dair önemli değerlendirmelerde bulunarak, Kıbrıs sorunu ve bölgedeki politikalar hakkında görüşlerini paylaştı.
Seçimlerin Önemi ve Dış Etkiler
Arıklı, cumhurbaşlığı seçimlerinin KKTC için kritik bir öneme sahip olduğunu vurguladı. Seçimlere yönelik olarak, Güney Kıbrıs, Yunanistan ve İsrail’in, mevcut Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’ın yeniden seçilmesini istemediğine dikkat çekti. Bu ülkelerin federasyon yanlısı bir adayın iş başında olmasını arzuladığını belirten Arıklı, geçmişte yapılan tavizlerin, Kıbrıs Türk halkı için ne denli zararlı sonuçlar doğurduğunu ifade etti. 2017 yılında yapılan Grand Montana görüşmelerinde, dönemin Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı'nın sunduğu önerilerin de bu bağlamda kaygı verici olduğunu söyledi.
Netanyahu'nun Rolü
Erhan Arıklı, İsrail Başbakanı Benjamin Netanyahu'nun, Kıbrıs sorunundaki görüşmelere müdahale ettiğini öne sürdü. Arıklı, Netanyahu’nun, Rum lider Anastasiadis’e yaptığı telefon görüşmesinde, Türklerin devletin ortaklarından biri olmasını engelleme yönünde telkinlerde bulunduğunu iddia etti. Bu durumun, Kıbrıs müzakerelerinin sekteye uğramasına sebep olduğunu dile getiren Arıklı, Netanyahu'nun tutumunun bölgedeki dengeleri nasıl etkilediğine dikkat çekti.
Güney Kıbrıs ve İsrail İlişkileri
Arıklı, Güney Kıbrıs ile İsrail arasındaki ilişkilerin giderek derinleştiğini belirtti. Rum AKEL Partisi Genel Sekreteri’nin açıklamalarına atıfta bulunarak, Güney Kıbrıs'ın İsrail'in etkisi altına girdiğini ifade etti. Özellikle son yıllarda, Suriye ve İran arasındaki gerginliklerle birlikte, Güney Kıbrıs'ın bir askeri üs olarak kullanıldığını vurguladı. Bu bağlamda, İsrail’in adada mülk edinme faaliyetlerinin arttığını ve bunun da uzun vadede bölgedeki güç dengesini değiştirmeye yönelik bir strateji olarak yorumlanabileceğini belirtti.
Türkiye'nin Rolü ve İki Devletli Çözüm
Arıklı, Türkiye’nin Kıbrıs üzerindeki garantörlük rolünün önemine de değindi. Türkiye'nin Doğu Akdeniz'den dışlanmasının, KKTC için büyük bir tehlike oluşturacağını belirten Arıklı, böyle bir senaryonun gerçekleşmesi durumunda adanın Yunanistan'a bağlanma riskinin yüksek olduğunu ifade etti. Kıbrıs’ta iki devletli çözümün benimsenmesi gerektiğini savunan Arıklı, mevcut federasyon görüşmelerinin, Kıbrıs Türk halkının çıkarlarına hizmet etmediğini söyledi.
Seçim Beklentileri
Seçimlerle ilgili beklentilerini de paylaşan Arıklı, KKTC halkının Türkiye ile olan ilişkilerin önemini kavradığını ve bu doğrultuda bir tercih yapacağını ifade etti. Türkiye Cumhuriyeti’nin pozitif yaklaşımının, Kıbrıs Türk halkının geleceği açısından belirleyici olacağını düşündüğünü aktararak, seçimlerin sonuçlarının bu çerçevede belirlenmesini umduğunu belirtti.
Son olarak, Arıklı, Kuzey Kıbrıs'ın uluslararası alanda tanınması için de aktif bir politika yürütüldüğünü, bu süreçte federasyon görüşmelerinin sona erdirilmesi gerektiğini vurguladı. KKTC’nin bağımsızlığının korunması ve tanınması için dünya kamuoyuna net bir mesaj verilmesi gerektiğini belirtti.
