İsrail'in Güney Kıbrıs'a Hava Savunma Sistemi Yerleştirmesi
İsrail, son dönemde stratejik iş birliklerini güçlendirdiği Güney Kıbrıs Rum Yönetimi (GKRY) ile olan ilişkilerini bir adım daha ileri taşıdı. Barak MX hava savunma sistemini GKRY'ye yerleştiren İsrail, bu hamlesini Rum Kesimi tarafından ilan edilen münhasır ekonomik bölgenin korunması gerektiği gerekçesiyle savunuyor. Bu adım, Doğu Akdeniz'deki jeopolitik dengeleri etkileyen önemli bir gelişme olarak öne çıkıyor.
Siber Güvenlik ve Bölgesel İşbirlikleri
İsrail, GKRY'yi sadece hava savunması ile sınırlı kalmayarak bir siber güvenlik kalkanına dönüştürmeyi hedefliyor. İsrail Savunma Kuvvetleri'nin bir parçası olan Birim 8200, GKRY’ye kurduğu siber güvenlik merkezini 2025’in ilk yarısında faaliyete geçirecek. Bu durum, bölgedeki siber güvenlik iş birliklerinin artmasını da beraberinde getiriyor. ABD, Yunanistan ve İsrail gibi ülkelerin Akdeniz'deki askeri faaliyetleri ve Türkiye'nin Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) ile olan ilişkileri, stratejik bir rekabet ortamı oluşturuyor.
Hindistan'ın Bölgedeki Rolü ve Türkiye'nin Yanıtı
GKRY Lideri Nikos Christodoulides, yeni savunma sistemlerinin Türkiye'ye karşı konumlandığını vurgularken, Kudüs Strateji ve Güvenlik Enstitüsü, Hindistan'ın da bu ittifaka dahil olabileceği yönünde uyarılarda bulunuyor. Türkiye'nin Pakistan lehine attığı adımlar, Hindistan tarafından dikkatle izleniyor. Hindistan Başbakanı Narendra Modi'nin GKRY'ye gerçekleştirdiği ziyaret, bu durumun önemini artırıyor.
Zamanın Daralması ve KKTC'nin Tanıtımı
Vatan Partisi Rusya Temsilcisi Doç. Dr. Mehmet Perinçek, Türkiye’nin KKTC’yi uluslararası alanda tanıtması konusunda zamanının daraldığını ifade ediyor. Perinçek, İsrail’in Türkiye ve İran’a yönelik bir kuşatma planı içerisinde olduğunu ve KKTC’nin bu planın ön cephesi haline geldiğini belirtiyor. KKTC'nin uluslararası alanda tanıtılması için sistematik ve kararlı bir strateji geliştirilmesi gerektiği vurgulanıyor.
Rusya'nın Destek İhtimali
Temmuz ayında İstanbul'da düzenlenen Doğu Akdeniz-Karadeniz Konferansı'nın sonuç bildirgesinde, KKTC'nin egemenliğinin tanınması gerektiği ifade edildi. Rusya, Türkiye'nin Kırım'ı Rus toprakları olarak tanıması durumunda KKTC’yi tanımaya hazır olduğunu bildirmiştir. Bu durum, Doğu Akdeniz’deki jeopolitik dinamiklerin yeniden şekillenmesine neden olabilir. Türkiye'nin, KKTC'nin tanıtımını öncelikli hedefleri arasına alması gerektiği düşünülüyor.
Savunma Stratejileri ve Alternatifler
Türkiye'nin Suriye konusundaki tutumunu gözden geçirmesi gerektiği de belirtiliyor. İran ile ilişkilerde düşmanlığın artırılmasının, İsrail'i durdurma konusunda etkili olmayacağı ifade ediliyor. KKTC’nin güvenliği ve Suriye'nin birliği için, Türkiye’nin Avrasya ülkeleriyle olan ilişkilerini güçlendirmesi gerektiği vurgulanıyor. Bu noktada, S-400 füzelerinin stratejik önemi bir kez daha gündeme geliyor. S-400’lerin, Kıbrıs konusundaki İsrail tehdidini bertaraf etmek açısından kritik bir unsur olduğu ifade ediliyor.
Sonuç olarak, Türkiye’nin KKTC’nin uluslararası alanda tanıtımını hızlandırması, bölgedeki jeopolitik dengeleri etkileyen önemli bir adım olarak öne çıkıyor. İsrail'in Kıbrıs üzerindeki stratejik planlarına karşı direnişin artırılması ve güçlendirilmesi gerektiği, uzmanlar tarafından vurgulanan bir diğer önemli konu olarak karşımıza çıkıyor.