Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, Birleşmiş Milletler (BM) 80. Genel Kurulu için bulunduğu New York'ta düzenlediği basın toplantısında, Güney Kıbrıs'ın silahlandırılmasının Kıbrıs adasında gerilim ve tedirginliğe yol açtığını vurguladı. Tatar, adada egemen iki devletin eşit haklara sahip olması gerektiği konusunda mücadelelerine devam edeceklerini belirtti.
KKTC'nin Müzakere Stratejisi
Tatar, son beş yıldır müzakerelerde paradigma değişikliği gerçekleştirdiklerine dikkat çekerek, federal temelli çözüm arayışından ayrı iki devlet odaklı bir yaklaşım benimsediklerini ifade etti. Bu değişimin KKTC’nin zeminini güçlendirdiğini dile getiren Tatar, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın BM Genel Kurulu'nda Kıbrıs Türk halkının haklarını dile getirmesinin önemine değindi. Tatar, “Kıbrıs halkının egemenlik hakkı ve tanınması çağrısının tüm dünyaya duyurulması bizim için çok anlamlıdır.” şeklinde konuştu.
Güney Kıbrıs'ın Silahlanma Politikası
Tatar, bu hafta Rum tarafıyla gerçekleştirilen gayriresmi görüşmelerde müzakereler için ortak bir zemin bulamadıklarını belirtti. Rum yönetiminin barış ve istikrar talep etmesine rağmen sürekli silahlanma faaliyetlerinde bulunduğunu kaydeden Tatar, “Güney Kıbrıs Rum Yönetimi'nin (GKRY) İsrail ile yaptığı anlaşmalar çerçevesinde aşırı silahlanma sürecine girmesi, BM Genel Sekreteri Antonio Guterres’e de iletilmiştir. Bu aşırı silahlanma adada tehlikeyi artırıyor ve daha fazla gerilime neden oluyor.” ifadelerini kullandı.
Resmi Müzakerelerin Geleceği
Tatar, BM himayesinde Rum tarafıyla yapılan görüşmeler sonucunda bir takvim belirlenip belirlenmeyeceğine dair soruya verdiği yanıtta, “Hala ortak bir zeminimiz yok. Çünkü egemen eşitlik talebimizi ısrarla kabul etmiyorlar. Bu olana kadar resmi müzakere süreci olmayacak.” şeklinde yanıt verdi. Müzakere masasına oturmanın karşı tarafın bağımlısıymış gibi algılanmasına yol açtığını belirten Tatar, Türkiye’nin güçlenmesiyle Kıbrıs’ta daha güçlü bir pozisyona girdiklerini vurguladı.
KKTC'nin Uluslararası Varlığı
Tatar, KKTC’nin tanınmaması durumuna rağmen birçok ülke ile ticari ilişkileri bulunduğunu, ayrıca çeşitli ülkelerden turist ve öğrencilerin geldiğini ifade etti. KKTC’nin kurumsal yapısının artık oturduğunu ve bu sistemin kolay kolay bozulamayacağını belirten Tatar, “Güney Kıbrıs’ın, Kuzey Kıbrıs üzerinde hiçbir yetkisi yoktur.” şeklinde konuştu. Bu bağlamda, Kıbrıs Türkü'nün müzakerelerdeki rolünün değiştiğini ve artık bir aktör konumuna geldiğini vurguladı.