Başkan Recep Tayyip Erdoğan’ın Kıbrıs meselesine dair yaptığı açıklamalar, Güney Kıbrıs Rum Yönetimi'nde (GKRY) önemli bir tepkiyle karşılandı. Erdoğan, KKTC Cumhurbaşkanı Tufan Erhürman ile düzenlediği basın toplantısında, Kıbrıs sorununun çözümüne dair 'Ada'da iki devletin var olması en gerçekçi çözümdür.' ifadesini kullanmıştı. Bu açıklama, GKRY lideri Nikos Hristodulidis’in tepkisini çekti ve iki taraf arasındaki gerilimi artırdı.
Hristodulidis'in Açıklamaları ve İddiaları
Hristodulidis, Erdoğan’ın sözlerinin ardından Berlin'de Almanya Şansölyesi Friedrich Merz ile gerçekleştirdiği görüşmelerin ardından düzenlediği basın toplantısında, Türkiye’nin Kıbrıs konusundaki tutumunun, Ankara'nın Avrupa Birliği (AB) hedefleri önünde bir engel teşkil ettiğini ifade etti. Rum lider, Türkiye’nin NATO üyesi olmasına rağmen AB’nin savunma fonu SAFE’e erişim sağlamaması gerektiğini savundu. Bu durum, Hristodulidis'in Türkiye’ye yönelik eleştirilerinin bir parçası olarak değerlendirildi.
Skandal Çağrı ve Tehdit Dili
Hristodulidis’in Erdoğan’a yönelik yaptığı çağrı ise dikkat çekici bir şekilde nitelendirildi. Rum lider, Türkiye'nin AB adaylık sürecinde ilerleme kaydedebilmesi için iki devletli çözüm ısrarından vazgeçmesi gerektiğini belirtirken, 'Eğer Sayın Erdoğan Kıbrıs'ta iki devlet konusunda ısrar ederse, Türkiye'nin AB'ye yaklaşması kesinlikle mümkün olmaz.' şeklinde bir ifade kullandı. Bu açıklama, Türkiye’nin AB ile olan ilişkileri açısından önemli bir uyarı olarak algılandı.
BM’nin Rolü ve Çözüm Süreci
Başkan Erdoğan'ın açıklamalarını sindirmekte zorlanan Hristodulidis, konuşmasının devamında, 'Erdoğan’ın sözleri ne olursa olsun, çözümü BM'nin kararları belirlemeli.' diyerek Birleşmiş Milletler’in rolüne vurgu yaptı. Bu durum, Kıbrıs meselesinin çözümünde uluslararası platformların önemini bir kez daha gündeme taşıdı. Hristodulidis’in açıklamaları, yalnızca Türkiye ile olan ilişkileri değil, aynı zamanda Kıbrıs sorununun uluslararası boyutunu da etkileyen bir gelişme olarak öne çıkıyor.
