Lübnan hükümeti, 18 yıl aradan sonra Güney Kıbrıs Rum Yönetimi (GKRY) ile deniz yetki alanlarının belirlenmesine yönelik anlaşmayı onayladı. Bu adım, Doğu Akdeniz'deki enerji ve jeopolitik dengeleri önemli ölçüde etkileyebilir. 23 Ekim'de yapılan Bakanlar Kurulu toplantısında, Cumhurbaşkanı Joseph Avn ve Başbakan Nevvaf Selam başkanlığında, 2007'de imzalanmış ancak iç siyasi nedenlerle onaylanmamış olan bu deniz sınırı anlaşması kabul edildi.
Deniz Sınırı Anlaşmasının Detayları
Lübnan Cumhurbaşkanlığı, anlaşmanın bir sonraki aşaması olarak uygulama çerçevesinin belirlenmesi ve Suriye ile deniz sınırlarının müzakerelerine devam edilmesi gerektiğini duyurdu. Lübnan Enerji Bakanı Joe Sadeq, 10 Kasım'da GKRY'ye resmi bir ziyaret gerçekleştirecek ve bu ziyarette “ortak bir açıklama” yapılacağını bildirdi.
Diplomatik Yansımalar ve Bölgesel Etkiler
Yunan basını, Lübnan’ın bu kararının basit bir adım olmadığını vurguladı. Diplomatic kaynaklar, "Lübnan, 18 yıl sonra ani bir şekilde eski bir anlaşmayı onaylıyor. Bu, 'orta hat' ilkesine dayalı bir sınırlandırma; yani Kıbrıs’a tam etki tanıyan, Türkiye’nin bölgedeki tezleriyle tamamen çelişen bir yaklaşım" ifadelerini kullandı. 2007'de, Beyrut'taki bazı siyasi ve dini çevrelerin İsrail’le olan sınır ihtilafı endişeleri nedeniyle anlaşma reddedilmişti. Ancak, 2022 yılında ABD arabuluculuğunda İsrail-Lübnan deniz sınırı sorununun çözülmesi, bu sürecin önünü açtı.
Türkiye'nin Tepkisi ve Geçmişteki Teklifler
Diplomatik kaynaklar, Türkiye’nin geçmişte Lübnan’a GKRY'yi dışlayan bir deniz yetki anlaşması önerisinde bulunduğunu belirtti. Ancak, Beyrut’un bu teklifi reddederek GKRY ile “orta hat” esasına dayalı bir sınır çizimini kabul ettiği ifade edildi. Bu karar, Türkiye’nin Doğu Akdeniz’deki deniz yetki politikalarına açık bir darbe olarak değerlendiriliyor. Orta hat ilkesinin kabulü, Kıbrıs’ın ve dolaylı olarak Yunanistan’ın tezlerini güçlendiriyor.
ABD'nin Rolü ve Ekonomik Durum
Yunan basını, Lübnan’ın bu kararının arkasında ABD’nin sessiz destek sağladığını öne sürdü. Lübnan, ekonomik krizle boğuşan bir ülke olarak, hidrokarbon kaynaklarını güvenli bir şekilde işletme arayışında. Kaynaklar, "Lübnan’ın orta hattı kabul etmesi, Doğu Akdeniz’de hukuka dayalı deniz sınırı anlayışının güçlendiğini gösteriyor" ifadelerini kullandı. Bu gelişmeler, bölgedeki enerji politikalarının ve diplomatik ilişkilerin geleceğini şekillendirecek önemli bir adım olarak değerlendiriliyor.