İsrail hükümeti, Doğu Akdeniz’deki stratejik hedeflerini pekiştirmek amacıyla Kıbrıs’ta askerî varlığını artırmakta ve bölgedeki gerginlikler giderek derinleşmektedir. İsrail, Kıbrıs’ın Güney kesiminde askeri garnizon oluşturarak, kara, deniz ve hava savunma sistemlerini kontrol altına almıştır. Bu durum, bölgedeki siyasi dinamikleri etkilemekte ve uluslararası ilişkilerde yeni tartışmalara yol açmaktadır.
Netanyahu'nun Stratejik Hedefleri
İsrail Başbakanı Benjamin Netanyahu, Doğu Akdeniz'deki varlık nedenini bölgesel kaos olarak tanımlarken, Kıbrıs’a yönelik askeri hareketliliğin artması, bu bölgedeki siyasi iradeyi sorgulattı. Kıbrıslı Türk liderlerden Celâl Bayar, İsrail’in Siyonist emellerine karşı bir mücadelenin kaçınılmaz olduğunu belirtirken, bölgedeki durumu “Kıbrıs’ın Yahudi arsası olmadığını bu zalim çetelere göstermeye hazırız” şeklinde ifade etti. Emekli albay Mehmet Dağman da, “Güney Kıbrıs artık bir İsrail askerî garnizonu haline geldi” diyerek, durumun ciddiyetine dikkat çekti.
Askerî Tehdit ve Füzeler
Emekli albay Dağman, İsrail’in Kıbrıs’taki askeri varlığını değerlendirerek, “İsrail’in Barak füzeleri, kritik noktalara yerleştirilmiş durumda. Bu füzeler 150 kilometreye kadar vurabilme kapasitesine sahip. Akdeniz kıyıları ve Anadolu bu bataryaların hedefi konumundadır” dedi. Dağman, bölgedeki Türk savunma sanayisinin gelişmişliğine rağmen, İsrail’in uzun vadeli işgal planlarının tehlikesine de vurgu yaptı.
Rum Yönetiminin Tepkisi
Kıbrıs'taki siyasi atmosferde, Rum Akel Partisi yöneticisi Elias Demetriou, “Ada ciddi bir tehdit altında” diyerek, Siyonist hedefler doğrultusunda Türkler, Rumlar ve sivil halkın hedef alınabileceğine dikkat çekti. Demetriou, “Birlik olmalıyız, aksi takdirde sonumuz Gazze’den kötü olabilir” şeklinde konuşarak, bölgedeki işbirliğinin önemini vurguladı.
KKTC Lideri Tatar’ın Açıklamaları
Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, pazar günü gerçekleşecek cumhurbaşkanlığı seçimleri öncesinde, Türk askerinin bölgede kalmasının önemini vurgulayarak, “Ana vatanın KKTC’nin garantörü olmaya devam etmesi şarttır. Aksi takdirde burası Gazze’den beter olur” ifadelerini kullandı. Tatar, İsrail’in bölgede silahlanma faaliyetlerinin arttığını ve bunun Kıbrıs ile Türkiye’ye yönelik tehditler içerdiğini belirtti.
Bölgedeki gelişmeler, hem askeri hem de siyasi açıdan dikkatle izlenmektedir. Kıbrıs’taki askerî hareketliliğin artışı, hem yerel hem de uluslararası aktörler arasında endişe yaratmaktadır. Doğu Akdeniz’deki bu yeni durum, bölge güvenliği açısından kritik bir dönemeci işaret ediyor.