Güney Kıbrıs Rum Yönetimi (GKRY), İsrail yapımı Barak MX hava savunma sistemlerinin teslim alındığını duyurdu. Omega televizyonu ve Cyprus News internet sitesinde yer alan haberlere göre, bu önemli askeri sevkiyat Limasol Limanı üzerinden gerçekleştirildi. Rum basınında yer alan bilgiler, askeri konvoyun güvenlik önlemleri altında bölgeye hareket ettiğine işaret ediyor.
Hava Savunma Sistemleri İç Bölgelere Sevk Edildi
Rum medyası, sosyal medyada paylaşılan bir videoya da yer vererek, Barak MX sistemlerinin Limasol Limanı'ndan GKRY'nin iç bölgelerine sevk edildiğini bildirdi. Videoda, uzun ve geniş askeri araçların konvoy halinde ilerlediği görülüyor. Ancak, resmi yetkililerden bu konuda henüz herhangi bir açıklama yapılmadı.
Geçmişteki Beklentiler ve Hava Savunma Kapasitesi
Geçtiğimiz yıl, Rum basınında yer alan haberlerde, Barak MX sisteminin 2025'in ortalarına kadar teslim edilmesi bekleniyordu. Bu sistemlerin, GKRY'nin hava savunma kabiliyetlerini önemli ölçüde artıracağı belirtilmişti. GKRY Savunma Bakanı Vassilis Palmas, Aralık 2024'te yaptığı bir açıklamada, Doğu Akdeniz'deki jeostratejik dengelerin değişmesi nedeniyle hava savunmasının güçlendirilmesinin zorunlu olduğunu ifade etmişti. Bakan, Baf kentindeki Andreas Papandreou Hava Üssü ve Mari'deki (Tatlısu) Evangelos Florakis Deniz Üssü'ne bu sistemlerin yerleştirileceğini belirtmişti.
Barak MX Hava Savunma Sisteminin Özellikleri
Barak MX hava savunma sistemi, üç farklı tipte füzeyi kullanabilme kapasitesine sahip. Azami 150 kilometre menzil sunan bu sistem, ELM-2084 MMR adlı gelişmiş radar ile yönetiliyor. S bandında çalışan MMR radarı, 500 kilometre menzil içinde 1.000'den fazla hedefi aynı anda tespit ve takip edebilme yeteneğine sahip. Ayrıca, radar, 100 kilometre menzil içinde obüs, havan ve topçu roketi bataryalarının konumlarını da belirleyebiliyor.
Barak MX hava savunma sisteminin GKRY için stratejik bir öneme sahip olduğu düşünülüyor. Bu gelişme, bölgedeki güvenlik dinamiklerini etkileme potansiyeline sahip. GKRY'nin askeri hazırlıkları ve savunma sistemleri konusundaki adımları, Doğu Akdeniz'deki mevcut siyasi ve askeri durumu daha da karmaşık hale getirebilir.